Haber: MAHİR BAĞIŞ – Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
Şubat depremlerinin 1. yılında ANKA Haber Ajansı, Osmaniye’de… Osmaniye’de depremden bu yana eşiyle beraber kent merkezinde buldukları bir barakada yaşayan Hürü Üresin, “Ekmek bile alamıyorum ki… Bazen çöp konteynerlerine ekmek atıyorlar çevredeki insanlar, görür görmez akşamları alıyorum, yenilebilecekse yiyorum” dedi. Maddi durumu yetersiz olduğu için hasarlı, çatlakları olan bir evde kalmak zorunda olduğunu anlatan 70 yaşındaki Cuma Sakabaşı, “Perişanım. ‘Derdin nedir’ diyen olmadı. Kapımızı çalan yok. Zeytin ekmek yiye yiye öldüm ben. Yumurtayı unuttum, tavuğu unuttum. Mahvolmuşum” diye konuştu.
Türkiye’de, 6 Şubat 2023 tarihinde, saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Ardından saat 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha meydana geldi. Depremler, 11 ilde yıkıma neden oldu. Yaklaşık 13 milyon yurttaşın etkilendiği depremlerde Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ illerinde resmi açıklamalara göre; 50 bin 783 kişi yaşamını yitirdi, depremlerden 11 ilde 14 milyon kişi etkilendi.
ANKA Haber Ajansı, depremin 1. yılında deprem bölgesini gözlemledi, depremzedelerle görüştü, 1 yıl önce olduğu gibi onların sorunlarını dinledi.
Hürü Üresin, Osmaniye’de büyük yıkımın yaşandığı Cumhuriyet Caddesi’ne paralel boş bir alanda bulunan bir barakada yaşıyor. Evinin depremde yıkılmadığını ancak ev sahibinin evinin yıkıldığı ve yaşadığı evden çıkmak zorunda kaldığını belirten Üresin, “Bu yıkılacak apartmanların bazı odalarında kaldım. Korkuyordum. Yıkılacak. Diyelim şu apartman boş bazı odalarına çıkıyordum ama sallanıyordu geri iniyordum. Bir gün kalıyordum ikinci gün kalamıyordum” diye konuştu.
“BAZEN PARKLARDA KALDIM, KUYTU YERLERDE KALDIM”
Üresin, ev bulamadığı için bir dönem sokaklarda, parklarda kaldığını belirterek, “Bazen çarşıda dolaştım orada kaldım, bazen parklarda kaldım, kuytu yerlerde kaldım” dedi.
Kaldığı barakanın üstüne çadır bularak serdiği anlatan Üresin, “Yağmur yağmasın diye” cevabını verirken, “nasıl geçiniyorsunuz” sorusuna, “Bazı ev sahipleri diyor ki ‘Sen gelip burada dolanıyorsun hırsızlık keşfi için mi geliyorsun’ diyorlar…Bilmiyorlar ki kimse kimsenin derdini bilmiyor” karşılığını verdi.
“ÇÖP KONTEYNERLERİNE EKMEK ATIYORLAR, GÖRÜR GÖRMEZ AKŞAMLARI ALIYORUM, YENİLEBİLECEKSE YİYORUM, YENİLEMEYECEKSE YEMİYORUM”
Eşiyle beraber, hala barakada yaşadığını belirten Üresin, “Yazın olunca sıcaklık iyiydi ama şu an hava soğuyunca daha kötü” dedi. Üresin, yaşadığı zorluğu, “Ekmek bile alamıyorum ki…Bazen çöp konteynerlere ekmek atıyorlar çevredeki insanlar, görür görmez akşamları alıyorum, yiyebilecekse yiyorum, yenilemeyecekse yemiyorum” dedi.
“ERDOĞAN, ‘1 YIL ZAMAN VERİN BANA YAPACAĞIM EVİNİZİ’ DEDİ. E 1 YIL DA DOLDU İŞTE…”
Osmaniye kent merkezindeki konteynerlerde yaşayan 75 yaşındaki görme engelli Ömer Karadut, “Bir yıl zaman istemişti Tayyip Erdoğan, ‘1 yıl zaman verin bana yapacağım evinizi’ dedi. E 1 yıl da doldu işte…Görme engelliyim ben hiç görmüyorum. Radyolarda, televizyonda dinliyoruz bu ayın sonunda vereceğiz diyorlar” diye konuştu. Herhangi bir resmi yetkilinin yeni evlerin durumuna ilişkin bilgi yapmadığını belirten Ömer Karadut, “Hayır hiç kimse bir şey söylemedi” dedi.
Bir çocuğunun üniversite öğrencisi, bir çocuğunun ise lisede okuduğunu anlatan Ömer Özdemir, “Emekliyim 7 bin 500 lira maaş alıyorum, ilaçlar kesiliyor elime 6 bin 750 lira maaş geçiyor. Bununla çocuklarımı geçindirmeye çalışıyorum” dedi. Evlerinin yıkıldığını belirten Özdemir, “Bize eylül, ekim falan dediler…Parayla ilgili de hiçbir şey demediler. Bize verilen sözlerin hiçbiri yerinde değil” diye konuştu. Anne Ayşe Özdemir ise konteynerin içinde lise öğrencisi çocuğunun yaptığı kitaplığı göstererek, katlanabilir masayı göstererek, “Orada çalışıyor” dedi.
“GELMEDEN GİDİYOR KEŞKE O MÜJDEYİ HİÇ VERMESE”
Osmaniye’deki konteyner kentlerden birisinde kalan Celil Çaygın ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “emekliye müjde” açıklamasına tepki göstererek, “Yiyecek hiçbir şey yok. Cumhurbaşkanımız özellikle bastıra bastıra söylüyor yüzde 5’lik bir zam verdim müjde diyor o yüzde beşliği de hiç vermesin daha iyi çünkü o yüzde beş gelmeden bizim cebimizden yüzde 25’lik, 30’lu gidiyor. Gelmeden gidiyor keşke o müjdeyi hiç vermese” dedi.
4 tane çocuğu olduğunu söyleyen, “Üniversiteye gidecek olan kızımı gönderecek gücüm yoktu ağabeyimin desteğiyle, ‘Masrafını ben karşılayacağım çocuk okusun’ dedi. Yoksa ben gönderemeyecektim” dedi.
“BU ŞEKİLDE NEREYE KADAR YAŞANIR. ZOR”
Konteynerde ne zamana kadar yaşayabilecekleri üzerine, “İçerinin durumunu gördünüz 4 çocuk, eşimle ben 6 kişi sığmıyoruz, bazen oğlum gidiyor amcasına orada kalıyor, kızım gidiyor orada kalıyor ki yatacak yer olsun. Bu şekilde nereye kadar yaşanır. Zor” dedi.
Osmaniye’de yıkılmayan ancak hasar gören evlerden birisinde eşiyle birlikte yaşayan 70 yaşındaki Cuma Sakabaşı, “Yumurtayı unuttum, eti unuttum. Sadece zeytin ekmek yiyorum” dedi. 2 katlı apartmanlardaki çatları sorduğumuzda Sakabaşı, “Korkuyorum ama ne yapayım ki? Etrafa bakıyoruz. Yıkılır, yıkılır ama Allah kurtarsın bizi” yanıtını verdi.
“ZEYTİN EKMEK YİYE YİYE ÖLDÜM BEN. YUMURTAYI UNUTTUM, TAVUĞU UNUTTUM”
Sakabaşı, yardıma ihtiyacı olduğunu anlatarak, “Perişanım. Derdin nedir diyen olmadı. Kapımızı çalan yok. Zeytin ekmek yiye yiye öldüm ben. Yumurtayı unuttum, tavuğu unuttum. Mahvolmuşum” diye konuştu.
Emekli maaşının en az 10 bin liraya yükselmesine de tepki gösteren Sakabaşı, “Yetmez nerede yetecek. 6 bin lira kira veriyorum. Geri kalanı ne edeyim? Ekmek mi alayım domates mi alayım” dedi.
“GİDİN MUTFAĞIMA BAKIN DOLABIMA BAKIN”
Eşi Güldane Sakabaşı, ise evlerinin depremde hasar aldığına dikkat çekerek, “Her yer çatlak korka korka” yaşadıklarını anlatıyor. Güldana Sakabaşı da ihtiyaç sahibi olduklarını belirterek “Soranımız yok, gelenimiz yok. Tansiyon şeker hastasıyım. Gidin mutfağıma bakın dolabıma bakın” diye konuştu.