Seçil Erzan’ın planlarının 74 yıllık geçmişi var! Her şey Galata’yı satınca başladı
10 mins read

Seçil Erzan’ın planlarının 74 yıllık geçmişi var! Her şey Galata’yı satınca başladı

Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Son günlerde kara para aklamak, örgüt kurmak ve vergi kaçırmak gibi suçlamalarla tutuklanan Dilan ve Engin Polat çifti ile özellikle futbol dünyasından ünlü isimleri milyarlarca dolar dolandıran Seçil Erzan gibi isimler Türkiye’deki dolandırıcılığın tarihini tekrar gündeme getirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dolandırıcısı olarak nam salan isim ise Eyüplü Halit’ti. Aslen Giritli olan Eyüplü Halit, soyadı kanunuyla Halit Keskiner adını aldı ve yaptıklarıyla İtalya’da bile adını duyurdu. Eyüplü Halit’ten sonra ise ‘Raki’ lakaplı Güney Zobu, Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Eski Başbakan Tansu Çiller’i dolandırmasıyla gündeme gelen Selçuk Parsadan, Çiftlik Bank kurucusu Mehmet Aydın ve Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer gibi isimlerin yaptıkları vurgunlar çok konuşulmuştu. İşte Eyüplü Halit ile başlayıp Seçil Erzan’a kadar uzanan Türkiye’nin dolandırıcılık tarihinin kısa özeti.

TÜRK’TÜ AMA TÜRKÇE BİLMİYORDU

Osmanlı tarihin bilinen en kurnaz, en üçkâğıtçı dolandırıcısı olan, Cumhuriyet tarihine ise adını altın harflerle dolandırıcılık tarihine kazıyan Eyüplü Halit, daha çok Rum ve Ermeni nüfusunun bulunduğu Girit’te doğması nedeniyle Türkçeyi öğrenmemişti. Türkçe bilmese de ana dili gibi bildiği Rumca ve Fransızcasıyla dünyayı etkileyen bir Türk olmayı ‘başardı.’ Jilet gibi giyinen, karizmatik tavırlarıyla herkesi etkileyen adam 32 yaşında hapishaneye düşmesine sebep olacak dolandırıcılık faaliyetleri organize etmişti. Bu olayların ilki de da başrolünde Eyüplü Halit ve arkadaşlarının olduğu Rum mahallesindeki karakol süsü verilmiş yapıda vuku buldu.

Eyüplü Halit, arkadaşı Arap Abdullah ile Osmanlı’nın son dönemlerindeki otorite boşluğundan yararlanarak Feridiye’deki bir Rum mahallesine dadandı. Burada eski ama kullanışlı bir binayı kiralayarak karakol süsü verdi. Bekçi rolünü üstlenen arkadaşı, akşamları evlerin kapısını çalıyor, insanları karakola çağırıyordu. Komiser rolündeki Halit ise gelenlerin gözünü korkutarak zengin mahalleliyi sahte nezarete atıyordu. Nezarete atılan Rumlara yardımcı olma rolünde olan arkadaşı, biraz para ile onları oradan çıkaracağını teklif ediyordu. Böylelikle semti bir güzel dolandırıyorlardı. Planları tıkır tıkır işliyordu. Halit’e göre karakol görünümlü bir binadan kimse şüphelenmezdi. Öyle de oldu, mahalledeki kimse de bu binada dönenlerden şüphelenmedi. Hâlbuki herkesin karakol sandığı bina, Eyüplü Halit ve arkadaşlarının dolandırıcılık karargâhıydı.

Kurnaz dolandırıcı planını çoktan hazırlamıştı. Burayı seçmesinin amacıysa, mahalledeki zenginleri tutuklama bahanesiyle demir parmaklıkların ardına kapatıp daha sonra rüşvet ile serbest bırakmaktı. Üstelik sadece bir haftada mahallenin yarısını alacak kadar para yürüttü. Şikâyetler ve şüpheler üzerine Eyüplü Halit bir süre sonra yakalandı. 32 yaşındaki dolandırıcı 1935 yılında hapishaneye gönderildi. Cezaevine düşmüştü belki ama hapisten çıkmasını sağlayacak bir planı vardı.

ÇIKIŞ BİLETİ İTALYA’DAN GELDİ

Eyüplü Halit ve İtalyan faşist diktatör Benito Mussolini arasındaki bağ tarihin en ilginç detaylarından biri olarak hafızalara kazandı. Birçok kişi hapisteki dolandırıcı ile İtalyan faşist diktatör Benito Mussolini arasında bir bağ kuramasa da tüm bunlar aslında Halit’in büyük kaçış planındaki küçücük bir detaydı. Dolandırıcının yattığı koğuşta İtalyan bir kasa hırsızı vardı. Kimseyle anlaşamayan bu İtalyan hırsızla sadece Halit arkadaş olmayı başarmıştı. Samimiyetleri ilerlediğinde ise Halit, İtalyan adamı da planlarına ortak etti. Bir gün Halit, İtalyan hırsıza Mussolini’ye mektup yazmasını söyledi ve hikâye böylelikle başladı.

Halit’e göre diktatör bir adamın gönlünü kazanmak için önce ona biraz yakın davranmak gerekiyordu. Kurnaz dolandırıcı da tam olarak böyle yaptı. Mektubuna, “Ekselansları, ben İtalya’yı ve sizi savunduğum ve sevdiğim için hapishanedeyim. ‘Antalya, İtalya’nın hakkıdır’ dediğim için beni hapishaneye attılar. Çoluk çocuğum evde açlar ama ben yine de sizi sevmekten vazgeçmedim” satırlarını ekleyerek Mussolini’nin aklını çelmeyi başarmıştı.

TÜRKİYE’DEN ÖZÜR DİLEDİLER

Mektubun üzerinden tam 2 ay geçmişti. Cezaevinde büyük bir telaş vardı. Takım elbiseli adamlar cezaevine gelmişti. Onlardan biri olan İtalyan Başkonsolos, hapishaneye girdikten sonra Eyüplü Halit ile görüşmek istemişti. Halit, alelacele odaya getirilince başkonsolos ile selamlaştı. Dolandırıcı, odadaki tercüman aracılığıyla başkonsolosa övgü dolu cümleler yağdırıyordu. Başkonsolosun elinde de Mussolini tarafından Eyüplü Halit’e özel olarak yazılmış bir mektup duruyordu. Cezaevi müdürü ve savcı şaşkınlıklarını gizleyemediler. İkisi de Halit’in cezaevindeyken bile nasıl dolandırıcılık yaptığını düşünüyorlardı. Herkes dağılınca müdür ve savcı, Halit’i köşeye çekerek olanları tüm detaylarıyla anlattırdı.

Durum, Dışişleri Bakanlığı’na bildirilince kıyamet koptu. İtalyan Büyükelçisi, bakanlığa çağrıldı ve bir dolandırıcıya verilen zarfın hesabı soruldu. Olanlar üzerine İtalya’ya resmi nota verildi ve durum karşısında İtalya, Türkiye’den özür diledi. Kendi isteğiyle Halit’e para gönderen Mussolini ise böylelikle Türk dolandırıcı tarafından trajikomik bir şekilde dolandırılmış oldu.

GALATA KULESİNİ BİLE SATTI

Eyüplü Halit’in en dikkat çekici dolandırıcılık faaliyeti Mussolini ile yaşananlar olsa da sayısız olayı da vardı. Bunlar arasında İstanbul’un simge yapılarından Galata Kulesi’nin satış tertibatı da var. Halit hem Galata Kulesi’ni hem de Galata Köprüsü’nü satmıştı. Eyüplü’nün bu dolandırıcılık vakasının dünyada da bir örneği vardı. Aynı Eyüplü Halit gibi Galata Kulesi’ni satmasıyla tanınan Sülün Osman ve Eyfel Kulesi’ni tam 2 kez satan Victor Lustig de dolandırıcılık tarihine geçmişti.

Eyüplü Halit ise cezaevinde bulunduğu günlerde bile oradaki mahkumları türlü vaatlerle dolandırmış, 68 kadına da evlilik sözü vermişti. 1903’ten tam olarak belli olmayan ölümüne kadar onlarca insanı kandıran dolandırıcı 1950’li yıllara yakın bir dönemde 40’lı yaşlardayken hayatını kaybetti. Geride de dünyayı dolandıran Eyüplü Halit hikâyesi kaldı.

EMEKLİ ORGENERALİN SESİNİ TAKLİT ETTİ

Eyüplü Halit’ten sonra başından eksik etmediği fötr şapkasıyla 80’li yılların ünlü dolandırıcısı olan ve 2021 yılında kaybeden ‘Raki’ lakaplı Güney Zobu geliyor.

‘Raki’den sonraki büyük vurguncu Selçuk Parsadan, Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Eski Başbakan Tansu Çiller’i dolandırmasıyla tanınmış bir dolandırıcıydı. Parsadan, 2 Kasım 1995’te emekli Orgeneral Necdet Öztorun’un sesini taklit ederek Tansu Çiller’i aramış, ‘Kemalistler Derneği’ için 5 buçuk milyar lira istemişti. Para ertesi gün Başbakanlık Örtülü Ödeneği’nden Parsadan’ın hesabına yatırıldı. Ayrıca sinema sanatçısı Perihan Savaş’ın adını kullanarak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i, Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan’ı, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’i, Adnan Polat’ı dolandıran Parsadan, en büyük vurgununu örtülü ödenekten aldığı parayla yaptı.

‘TOSUNCUK’ İLE TEKRAR GÜNDEME GELDİ

Yaptıkları vurgunlarla son dönemde adlarını duyuran isimler ise ‘Tosuncuk’ lakaplı Mehmet Aydın ve Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’di. ‘Tosuncuk’ lakaplı Mehmet Aydın, ‘Çiftlik Bank’ı kurmuş ve binlerce kişiyi dolandırarak 1 milyon 537 bin 685 liralık vurgun yapmış ve uzun bir kaçışın ardından yakalanmıştı.

Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in ise yaklaşık 2 milyar dolarlık (yaklaşık 57 milyar 872 milyon 200 bin lira) kripto para ile yurt dışına kaçmıştı. Özer daha sonra yakalandı ve 11 bin 196 yıl hapis cezası aldı.

DİLAN-ENGİN POLAT ÇİFTİ VE SEÇİL ERZAN

Son dönemde dikkat çeken Dilan ve Engin Polat çifti de önce sosyal medyadaki gösterişli hayatlarıyla dikkat çekmiş, güzellik merkezlerinden elde ettiklerini iddia ettikleri gelirlerinin, 1 Kasım 2023’te ‘kara para aklayarak’ kasalarına girdiği ortaya çıktığında ise tutuklanmıştı.

Son olarak Seçil Erzan isimli banka müdürünün aralarında eski milli futbolcu Arda Turan, Emre Belözoğu, Semih Kaya, Hakan Ateş, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve teknik direktör Fatih Terim ile ailesinin de bulunduğu çok sayıda kişiyi tam 25 milyon 770 bin dolar ve 7 milyon 384 lira (toplam 730 milyon 656 bin 276 lira) dolandırması tüm Türkiye’yi şoke etti. Erzan da tıpkı Polat çifti gibi tutuklandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir